30 Ağustos 2012 Perşembe

KUŞ YUVASI BÖREK-PİZZA BÖREK


Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı tüm halkımıza kutlu olsun.Birlik ve beraberlik dolu nice bayramlara inşallah.
      Bu böreği okuldaki arkadaşların gününde yedim çok ilginç geldi.Yemekte görüntünün yemeğin lezzeti kadar önemli olduğunu düşünenlerdenim.Hemen bu güzel tarifi arkadaştan aldım ve denedim genel yorumlar hep olumlu oldu .Yalnız sosis yerine sucuk konulabilir yada hiç birşey koymadan direk domates,biber,kaşarlada yapabilirsiniz .Yada peynirli ıspaklı veya kıymalı  içte olabilir.Tamamen isteğe kalmış burada en önemli olan şey böreğin şeklidir sanırım.Bu tarif size bir ışıl olsun Işık dedimde aklıma geldi
"Karanlığa küfretmektense, bir küçük ışık yakın, daha iyi edersiniz. Andre Gide  "
Bu sözü çok severim sürekli eleştiren, bahane bulan ama kendisi hiçbir şey yapmayan insanların olduğu toplumda sanırım tam yerinde bir söz:)
Böreğin diğer adı pizza börek. Yaptığınıza değer bir lezzet oluyor tavsiye ederim.

Malzemeler:
  • 2 adet yufka
  • yarım su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 adet yumurta(birinin sarısı üzeri için)
  • yarım kahve fincanı zeytinyağı veya sıvıyağı

  • İç malzemeler:
  •  5-6 tane sosis
  • 3-4 adet sivri biber, doğranmış
  • 100 gr küp küp doğranmış kaşar peynir
  • 2 adet orta boy  domates

  • Üzeri için:
  • 1 yumurtanın sarısı

  • Yapılışı:

    1. Yufkaları hazırlamadan önce bir kapta küçük doğranmış sosisleri,sivri biberleri,doğranmış kaşar peynirini ve domatesleri küp küp doğrayıp karıştıralım..
    2. Bir kasede yumurta,yoğurt,süt ve yağ karıştırılarak sos hazırlayalım yufkanın bir tanesini masaya serelim ve  her yerine sos sürelim.
    3. Yufkaların her biri için aynı işlemi uygulayalım.Yufkaların sigara böreği keser gibi sekiz eşit üçgen parçaya bölelim.
    4.  Kuş yuvası şekli için, üçgen şeklindeki yufkalarumız rulo şeklinde yarıya kadar sarılır. Yarıya gelince ruloların uç kısımları birleştirilir ve altta kalan üçgenin ucu rulonun üstünden geçirilerek yuva şeklini alır.
    5.  Kuş yuvası şeklini alan yufkaların içine hazırladığımız içten paylaştıralım.Kenarlarına yumurta sarısı sürüp fırın tepsisine dizelim.
    6. İstenirse kenarlarına susam serpilebilir.
    7. 180-200 derece önceden ısıtılmış fırında pişirilir. Sıcak sıcak servis yapılır.
    Afiyte olsun.
    Not:Bu güzel böreği isterseniz 1 yufkayı dörde keserek büyük büyük yapabilirsiniz.O şekilde de güzel oluyor
     Böreğin tarif Emine Beder'e aitmiş.

    18 Ağustos 2012 Cumartesi

    RAMAZAN BAYRAMI

      
          Bir Ramazan ayını daha bitirdik.Güle güle ya şehr-i Ramazan.Bu gün Ramazanın son günü evlerde bir telaştır gidiyordur.Tatlılar ,bayramlık alışverişleri,şekerler,çikolatalar,bayram temizliği...Tam bir heyecandır. Ramazan Ayı bereketi ile gelir evlerimize ve bereketi ile gider..
          Çocuklar bayramlıklarının heyecanını yaşarlarken bayramdan toplayacakları harçlık ve şekerlerin hayallerini de gün öncesinden kurarlar.
          Bayanlar bir telaş içindedirler,bayramda gelecek misafirlerine ikram etmek için en güzel tatlıları hazırlamaya çalışırlar.
         Yaşlılar bayramı heyecanla beklerler; torunları,çocukları ,eş dost gelsin de özlem giderelim diye.İşte böyle heyecanlıdır bayramlarımız.
          Kimileri bayrama tatil gözüyle bakıp bu güzel bayramın manevi değerini yaşayamasa ve yaşatamasa da bayramlar güzeldir.
        Yine Ramazan bayramının anlam ve manasını bilmeyenler olacak ve bu güzel bayrama şeker bayramı diyecekler maalesef... Onlara da bayramlar güzeldir ismini bilmeseler de.:))
       Bizim buralarda bayramlar hala eski tadında kutlanmakta.Küçükler büyüklerini ziyaret eder,el öper,bayram harçlığı ve bayram şekeri alırlar.Büyükler gün öncesinden şekerleri ,harçlıkları hazır ederler.Ve sabırsızlıkla misafirlerini beklemeye koyulurlar.Ahirete intikal etmiş eşimiz dostumuzda bizim bir ziyaretimizi beklerler kabristanlarında.
       Gittiğiniz her yerde Maraş çöreği ve komposto,hoşaf ikram ederler.Şimdilerde bayram tatlıları hoşaf ve çöreğe rakip olsa da yinede çöreğin ve hoşafın yeri başkadır.Birde pekmezli çörek vardır bayramlarımıza özel onu pek yapan kalmadı.Ama aralarda pekmezli çöreği yapan büyüklerimizde yok değil annem gibi:))
       Bu bayram bir yaşlıyı ziyaret edip bir çocuğu sevindirmek isterseniz huzur evleri ve çocuk yuvaları sizi bekliyor olacaktır.Ama ziyarete kendi yakın çevremizden başlamak daha güzel ve evladır bence:))
       Şimdiden herkesin Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutlar anlam ve manasına yakışır bir bayram geçirmenizi temenni ederim.

    17 Ağustos 2012 Cuma

    PEYNİRLİ YUMURTALI MAKARNA

    Yumurtalı makarnayı bilen var mı?Sanırım bir çoğunuz ilk kez duyuyorsunuz. Aslında pek bilinmez daha önce size yumurtalı makarna tarifini yazmıştım bu da onun biraz gelişmiş hali diyebiliriz.Makarna sevenlerin litarütürüne yeni bir tarif eklemiş olalım .Aslında pek bir değişiklik yok sadece yumurtalı makarnayı yapıp üzerine köy peyniri rendeliyoruz. Ve sıcak sıcak yiyoruz.
    Ama yinede bir hatırlatmak iyi olur sanırım.
    Malzemeler:
    • 1 paket istediğiniz çeşit makarna,
    • 4 tane yumurta
    • Yarım çay bardağı zeytinyağı
    • tuz
    • 2 parça köy peyniri
    Yapılışı:
    •   Makarnayı haşlıyoruz çeşidine göre 10-15 dakika kadar.Daha sonra suyunu süzmesi için süzgeçe alıyoruz.
    • Bu arada makarnalar suyunu süzerken biz tenceremize yağımızı koyuyoruz . Yağımız ısındıktan sonra çırptığımız yumurtaları yağda pişiriyoruz.
    • Pişen yumurtaları küçük parçalara ayırıyoruz. Makarnaya ilave edip yumurta ile birlikte karıştırıyoruz.2-3 dakika kadar kavurup ocaktan alıyoruz. 
    • Üzerini ,servis tabağına aldıktan sonra rendelediğimiz peyniri ekliyoruz.Turşu ile süper oluyor :)
    • İstenilirse yumurta pişerken üzerine pul biber eklenebilir.Veya servis sırasında pul biber eklenebilir.
    • Not:Köy peyniri biraz tuzlu oluyor. Kullanmadan 2-3 saat önce çeşme suyuna ıslarsanız tuzu azalır.
                                                         Afiyet olsun

    15 Ağustos 2012 Çarşamba

    PATATESLİ SEMİZOTU SALATASI-2

      Bu tarifimi daha önce yayınlamıştım ama ben tarifi biraz değiştirdim bazen öyle bazen böyle yapıyorum.Aslında orjinaline yakın ben bu sefer kornişon turşu ilave ettim.o kadar.Tarifi güncelemek hatırlamak adına iyi oldu:))Çok severek yaptığım bir salatayı denemenizi tavsiye ederim.Memmun kalacağınızı umuyorum:))
    Tarifin orjinali için

    11 Ağustos 2012 Cumartesi

    CEVİZLİ ŞEKERPARE

       
       Sevgili mutfak sever dostlar bayram yaklaşıyor.Birçoğumuzu bayram telaşı almıştır şimdi bayramda hangi tatlıyı yapsam diye.Şerbetli tatlılardan şekerpare bir bayram tatlısı önerisi olabilir diyerek sizlerle paylaşmak istedim.Tarif Sevgili Portakal Ağacından.Bu arada bu malzemelerden bayağı bir tatlı çıkıyor.1,5 fırın tepsisi kadar:))

    Malzemeler
      şekerpare için:
      • 1 paket margarin, oda sıcaklığında
      • 1 su bardağı pudra şekeri
      • 4 yemek kaşığı irmik
      • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi
      • 2 yumurta
      • 4 su bardağı un
      • 1 paket vanilya
      • 1 paket kabartma tozu
    1. şerbeti için:
      • 3 su bardağı şeker
      • 4 su bardağı su
      • yarım limonun suyu
    2. üzerlerine:
      • yarım kase ceviz
    Şekerparelerin hazırlanması:

    1. 1 paket yumuşak margarin, 1 su bardağı pudra şekeri, 4 yemek kaşığı irmik, 2 yemek kaşığı hindistan cevizi, 2 yumurta, 4 su bardağı un, 1 paket vanilya ve 1 paket kabartma tozunu karıştırarak yumuşak bir hamur elde ediyoruz.Unu eleyerek azar azar ekledim.
    2. Hamurdan ceviz büyüklüğünde küçük parçalar alıp yuvarlıyoruz. Hepsini tepsiye dizip üzerlerine birer ceviz yerleştiriyoruz.
    3. Önceden ısıtılmış170 derecelik fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişiriyoruz

    Şerbetin hazırlanması:

    1. 3 su bardağı şekeri ve 4 su bardağı suyu küçük bir tencerede kaynatıyoruz. Kaynadıktan 5 dakika sonra yarım limonun suyunu ekleyip kısa bir süre daha kaynatıyoruz
    2. Ateşten alıp ılıtıyoruz.
    3. Şekerpareler piştiği zaman fırından çıkarıp 3 dakika bekletip, 3 dakika sonunda ılık olan şerbeti (püf noktası; şekerpareler sıcak, şerbet ılık olmalı) şekerparelerin üzerine gezdiriyoruz.
    4. Tepsinin üzerine başka bir tepsi kapatıp servis yapacağınız zamana kadar bekletelim.

    Not:Ben içine hindistan cevizi koyduğuma pişman oldum .Şekerparenin özelliğini biraz değişitirmişti.Siz isterseniz ekleyin ister eklemeyin benden size söylemesi:))

                                                 Afiyet olsun 

    KARIŞ MEYVELİ KOMPOSTO

         Ramazandan dolayı bir kompostodur gidiyoruz.Hem hafif oluşu hemde gün içerisinde kaybettiğimiz su ihtiyacından dolayı komposto Ramazan sofralarının baş tacı oldu.Çeşit çeşit mevsim meyvelerini komposto yaparak komposto kültürümüzü genişletmeye çalıştım.Bu Ramazanda böyle geçecek anlaşılan.
          Başladı ha bitti, ha nasıl tutacağız,nasıl tutacağız sıcakta derken işte geldi işte gidiyor.Rabbim bu güzel ayı layıkıyla değerlendirmeyi nasıl eylesin inşallah.Bereketi ile soframızı, ömrümü bereketlendirsin yüce mevlam.
          Gelelim Kompostomuza efendim bu kompostoyu yaparken başıma gelmeyen kalmadı desem yeridir.Tam kızım uyumuşken yapayımda bitsin derken meyveleri soymaya başladım ki pamuk prensesim uyandı.Ondan sonra birlikte mutfağa geldik aklımın yarısı onda yarısı kompostoda derken bitti.Armutları kaynayan suya en sonra atacaktım ilk başta attım:))Sonra Çok kısa süre kaynattım kevgirle armutları sudan çıkardım.Eee iş böyle olunca diğer meyveleride aynı şekilde suya attım 1-2 dakika beklettim kevgirle geri aldım.Kompostonun suyu soğuyunca tüm kaynatıp kevgirle ,çok ezilmesinler diye aldığım meyveleri komposto suyuna geri ekledim.İşte böylelikle kompostomuz tamamlanmış oldu.Çokta lezzetli olmuştu kızımla yaptığımızdan mıdır nedir:))
    Malzemeler:
    -1 tane şeftali,
    -3 tane siyak malta eriği,
    -1 tane armut,
    -2 tane elma,
    -7-8 tane şekerpare
    -7 bardak sıcak su,
    -1 su bardağı toz şeker,
    -yarım limon
    Yapılışı:
    -7 bardak suyu ocağa alıp şekerini ilave ettim kaynamaya bıraktım.
    -Meyveleri soyup(erik hariç) kararmaya meyilli olanları limonlu suda beklettim.Armut,elma gibi
    -Soyduğum meyve kabuklarını kaynamakta olan komposto suyunun içine attım.Biraz kaynattım ki kabukların lezzeti komposto suyuna geçsin diye.Daha sonra kevgirle kabukları geri aldım.
    -Meyvelerin fazla sıcak suda bekleyip yumuşamaması için sırasıyla kaynayan suya attım 1-2 dakika beklettim.Kevgirle geri aldım.Bütün meyveler aynı işlemi yaptım.
    -Ocaktaki komposto suyunu aldım soğumaya bıraktım biraz ılıdıktan sonra kevgirle aldığım meyveleri komposto suyuna ekledim .Doğru buzdolabına.Akşama da soğuk soğuk ikram ettim.
    Not :1- Kara eriğin rengi kompostonun suyuna çok güzel bir renk bırakmıştı.Gerçek meyve suyu tadında kompostoyu yapmanızı öneririm..
    2-Meyvelerimizi beklettiğimiz limonlu suyu daha sonra kompostomuzun içine ekleyelim.
                                                   Afiyet Olsun Sofralarınız Bereketle Dolsun.

    HATAY'DA BULUNAN ''SUPPİLULİUMA'' HEYKELİ

         
          HATAY’DA BULUNAN 3 BİN YILLIK KRAL HEYKELİ ''SUPPİLULİUMA''
          Hiç böyle bir heykel görmemişsinizdir.Sanırım dünyada da  eşi benzeri yok.Ben görünce hayran kaldım.Gerçekten çok değişik bir heykel.3 bin yıllık bir kral heykeli.Heykelin gözleri takma, eser Anadolu motifleri taşımakta,heykelin adı ''SUPPİLULİUMA''.
           Son yapılan kazılardan elde edilen bu ilginç heykel Hatay Arkeoloji müzesinde eğer bu tarz tarihi eserlere merakınız varsa Hatay arkeoloji müzesini gezmenizi tavsiye ederim.
          Doğal güzellikleri ve tarihi güzellikleriyle dünyanın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyoruz.Bu güzel ülkenin tarihine ,doğal güzelliklerine sahip çıkmak bizim görevimiz.Elimizdeki güzelliklerin kıymetini kaybetmeden anlamak dileğiyle.
    Kaynak :Kültür ve turizm bakanlığı

    9 Ağustos 2012 Perşembe

    KARADUT SUYU

        Bu internet alemi bana hep ilginç gelmiştir. Bir çok değişik yazı ve insanla karşılaşırsınız.Kimi süper kahramandır burada kimisi kainat güzeli...Bilgi paylaşımına gelince doğrusuda var eğriside. Kimi yazılar bilgi kirliliğinden başka bir şey değil.Bazıları kopyala yapıştırla besler sayfasını.Emek hırsızlığınızda görürsünüz burada fazlasıyla.Bizler hayat deneyimlerinizi ve mutfak deneyimlerimizi paylaşırız sizlerle.İşte bu paylaşımlar arasında benim dikkatimden kaçan bir yanlışlığı sayfamı ziyaret eden Özge Hanım fark etmiş ve bana mail atmış kendisine bu duyarlılığından dolayı teşekkür ederim.Karadut yerine böğürtlen  suyunu yazmışım .Sizin uyarınızdan sonra bende fark ettim ve hemen düzelttim.Böylelikle bilgi kirliliğinden kurtulmuş olduk.
          Ağız içi yaralarına iyi geldiği bitki bilimciler tarafından söylenen karadutun bir de suyunu denemenizi öneririm.Marketlerden aldığımız o içerisindene olduğu belirsiz meyve suları yerin evde kendi yaptığımız meyve sularını içirelim sevdiklerimize.
    Malzemeler:
    -Yarım kg karadut
    -1,5 çay toz şeker,
    -1litre soğuk su
    -1 bardak sıcak su
    Yapılışı:
    -Karadutları blendırdan geçirip sürahiye alıyoruz.
    -Şekerimizi 1 su bardağı sıcak suda eritiyoruz.Üzerine soğuk suyu ilave diyoruz.
    -Hazırladığımız şekerli suyun içine ezdiğimiz ahududu suyunu ilave edip karıştırıyoruz.
    -Meyve suyumuzu süzgeçten geçirip çekirdeklerini ayırıyoruz.
    -Buzdolabında bekletip soğuk soğuk ikram ediyoruz.İçine buzda konulabilir.
                           Afiyet olsun şifa olsun.

    8 Ağustos 2012 Çarşamba

    SARI KİRAZ REÇELİ

       Efendim kirazın reçeli çok nefis olur ama sarı kirazın reçeli bal tadında olur.Sarı kiraz pek bulunan bir kiraz değildir.Ama eğer pazarda yada markette olurda görürseniz birde reçellik almanızı tavsiye ederim.Yapımı çok pratik.
    Malzemeler:
    -1kg kiraz,
    -1kg şeker,
    -yarım limon
    -1 Çay bardağı su
    Yapılışı:
    -Kirazları yıkayıp çekirdeklerini çıkartıyoruz.Ben sivri bir kalın iğne ile sapın çıktığı yerden bastırarak çıkarıyorum çekirdeklerini.
    -Reçel yapacağımız tencereye kirazları alıp üzerine şekerini ilave edip bir gece dinlendiriyoruz.Sabahleyin suyunu salmış olacak.
    -Suyunu bırakan reçeli ocağa alıp 1 çay bardağı suyu ilave edip kaynamasını bekliyoruz.Bu arada üzerinde oluşan köpükleri kevgirle alıyoruz.
    -Reçelimizin şerbeti kıvamına gelmişse limonu ekleyip 5 dakika daha kaynatıyoruz.Kıvamını şerbet kısmından porselen bir tabağa damlatıyoruz eğer su gibi akıyorsa daha kıvamı olmamıştır ama reçelin şerbeti tabaktan hemen yayılmıyorsa kıvamı olmuş demektir.
    -Reçelimizi kuru bir kavanoza koyarak muhafaza ediyoruz.Hemen yemeyecekseniz sıcak sıcak kuru bir kavanoza alıp kavanozun ağzını sıkıca kapatıp ters çeviriyoruz. Işıl almayan bir yerde saklıyoruz.
    -Kıvamı istediğiniz gibi olmamışsa ve fazla kaynayınca dağılacak gibiyse reçelimizi açık bir tepsiye alıp üzerine tülbent bağlayıp güneşe bırakırsanız reçeliniz kıvamına gelir.Ama aralarda karıştırmayı unutmayın..
    Afiyet olsun..

    7 Ağustos 2012 Salı

    SAHURLUK-FIRINDA YUMURTALI EKMEK

           Efendim Ramazan bereketiyle gelir denir ya gerçekten çok doğru.Akşamlar misafirimiz vardı.Beraber iftar yaptık .Birliktelik ne güzel, soframız şenlendi doğrusu.İftarımızı yaptık,sofra toplandı.Çaylar içilip teravih namazı kılındı.Akşam misafirler gidince ekmeklere baktım ve bu sahurlukları yaptım hazırlaması çok pratik lezzeti gerçek börek tadında üstelik çok hafif tam sahurluk.İnsan sahurda hafif bir şeyler yiyip yatınca mide daha rahat ediyor.
           Bir çoğumuz biliyoruz ve yapıyoruzdur bu lezzetli ekmekçikleri.Ben yinede paylaşayım istedim.
    Malzemeler:
    -Bayat ekmek,
    -2 yumurta,
    -yarım kase rendelenmiş kaşar,
    -çörek otu,susam
    Yapımı:
    -Ekmeklerimizi dilimliyoruz.Benim ekmeğim çiçek şeklinde olduğu için yuvarlak oldu Her bir parçayı ikiye kestim inceltim.Sizde kendi isteğinize göre ekmeğin kalınlığını ayarlayın ama ince dilim olunca daha kıtır oluyor.Ben o şekilde seviyorum.
    -Yumurtayı bir tutam tuz ile kasede çırpıp rendelediğimiz kaşarları ilave ediyoruz.Ekmekçiklerimizin üzerine kaşık yardımıyla yayıyoruz üzerine susam ve çörek otu serpip.170 derecelik fırında üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.Yanında sıcak bir çayla mis gibi olur.Börek tadında ekmekçikler.
                                                    Afiyet olsun.

    5 Ağustos 2012 Pazar

    HAZIR BAKLAVA YUFKASINDAN BURMA TATLI

          Bayram yaklaşıyor insanlarda bayrama hangi tatlıyı yapsam telaşı başladı bile.İşte Annemden öğrendiğim ama baklavalık yufka açmaya zamanım olmadığı için hazır baklava yufkası ile yaptığım Burma tatlısı.Eğer sizde benim gibi pratik olsun fazla zaman kaybetmeden tatlımı yapayım diyorsanız hazır yufkayı tavsiye ederim.Eğer pastaneden alma imkanınız varda daha da güzel olur.Ama marketlerde de güzel hazır yufkalar var.İster evde kendiniz açın yufkayı ister hazır alın Burma tatlımıza başlayalım.
    Malzemeler:
    • 1 paket hazır baklavalık yufka  ,
    • yarım paket margarin yada tereyağı, 1 çay bardağı sıvı yağ
    İç malzemesi:
    • 2 su bardağı kadar dövülmüş ceviz (ya da fıstık ) , ben fıstık ve cevizi karıştırıyorum, 
    Şerbeti için:
    •    2 Su bardağı toz şeker
    •   3 su bardağı su ,
    •   3 –4  damla limon
    Yapılışı:
    1. Baklavalık yufkadan 1 yufkayı düz bir zemine açalım.
    2. Bir ucunu katlayıp oklavayı koyalım oklavanın ucuna cevizi düzgün şekilde yerleştirelim.
    3. Oklavayı saralım,sardığımız yufkayı iki ucundan ortaya doğru büzelim.Yalnız çok dikkatli olun fazla sıkı sarmıyoruz yoksa parçalanır.
    4. Oklavayı yavaşça çekelim.Tepsiye sıkı şeklini bozmadan yerleştirelim.Yerleştirdiğimiz baklavanın üzerine kızdırdığımız tereyağı ve  sıvı yağ karışımını birer kaşık yardımıyla gezdirelim.
    5. Yağı döktükten sonra ısıtılmış fırına verelim.190 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişirelim.
    6. Baklavamızı hazırlamadan önce şerbetini hazır edersek iyi olur.
    7. Şekeri suyu ocağa alıp kaynamasını bekliyoruz kaynadıktan 10 dakika sonra limonunu sıkıp 5-6 dakika daha kaynatalım.Şerbetimizin kıvamı ne çok sulu nede çok katı olacak.Şerbetimizi ılımaya alıp baklavamızın pişmesini bekliyoruz.
    8. Baklavamız pişince 2-3 dakika bekleyip  soğuk şerbetini döküp tepsinin ağzını kapatıyoruz .Şerbetini çekmesini bekliyoruz. 4-5 saat dinlendikten sonra tatlımız ikrama hazır.Sevdiklerimizle eşimizle dostumuzla afiyetle yiyoruz.
    Not: Oklavamızın çok ince olması lazım.Yoksa burmanın şekli güzel olmaz.
                                            Afiyet olsun..

    4 Ağustos 2012 Cumartesi

    TIRTIL PATATES

    İSVEÇ PATATES-TIRTIL PATATES
    Malzemeler:
    -6-8 tane patates isteğe kalmış,
    -Tuz karabiber,zeytinyağ,tereyağıve kırmızı biber
    Yapılışı:
       Bu yemeği yapacaksanız küçük patatesleri tercih edin .Kabuklarını soyduktan sonra bıçakla 3ml aralıklarla dibine kadar gelmeden kesikler atın.İki
    çöp şiş arasına koyup keserseniz dibine kadar kesmemiş
    olursunuz.İnce ince kesikler attıktan sonra üzerine
    yumuşak tereyağı + biraz zeytinyağı, tuz, karabiber, ve, isterseniz, biraz kırmızı biber ekleyin .Fırını 200 ° C  ısıtın ve 45 dakika ya da patates dilimlerini altın kahverengi olana kadar pişirin.
    Dilerseniz kaşar peyniri rendeside serpebilirsiniz.
    Yada sade yapabilirsiniz.Herhangi bir yağ ve baharat eklemedende yapılabilir.Lezzeti denemey değer 
     afiyet olsun...

    2 Ağustos 2012 Perşembe

    FIRINDA BİBER DOLMASI

    Dolmayı fırında denediniz mi ?işte size fırında dolma, bende İzmir de arkadaşımın annesinde yedim çok hoşuma gitti ve hemen denedim gerçekten hoş ve denemeye değer bir tat.Yanında nefis bir cacıkla ne de güzel olur..
    Malzemeler:
    28 tane Dolmalık biber
    1,5 su bardağı kırık pirinç,
    1,5 yemek kaşığı biber salçası
    2 tane domates,+2 domates de biberlerin ağzını kapamak için
    2 tane yeşil biber,
    2-3 tane kuru soğan,
    1 demet maydanoz,
    2 çay bardağı zeytin yağ,
    1 tatlı kaşığı kuru nane,
    1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber,
    1 çay kaşığı toz karabiber,
    2-3 diş ezilmiş sarımsak
    1 tatlı kaşığı sıvı sumak ekşi(nar ekşisi-limon tuzu-limon suyu da olabilir o sizin ekşi kültürünüze bağlı bizim oralarda sıvı sumak ekşi kullanılır),
    tuz.
    1,5 su bardağı sıcak su
    Yapılışı:
    Dolmalık biberlerin çekirdeklerini temizleyip suda yıkayıp süzeğe alıyoruz. Biberlerin ağzını kapatmak için 2 tane domatesi yarım ay şeklinde kesip hazır ediyoruz
    İç malzemesinin hazırlanışı:
    -Soğanı,biberi,domatesi, sarımsağı minik minik doğruyoruz.Geniş bir kaba alıyoruz.
    -Ayıkladığımız yıkadığımız pirinç kırıklarını bu kabın içine ekliyoruz.
    -Zeytinyağı,salçayı,pul biberi,naneyi,karabiberi,tuzu,ekşiyi ,yağı ekliyoruz ve hepsini bir karıştırıyoruz.
    -Son olarak ince ince kıydığımız maydanozlarımızı ekliyoruz ve karıştırıyoruz.
    -Yağını ekşisini kontrol edin.Az ise ekleyebilirsiniz.Ben yağını biraz az koyarım .Yağ ve ekşisi sizin keyfinize kalmış tabi abartmamak şartıyla:)))))
    -Çekirdeklerini çıkardığımız biberleri hazırladığımız iç ile dolduruyoruz.
    -Borcama ağız kısımları üstte gelecek şekilde diziyoruz.Biberlerin ağzını başka halka doğradığımız domatesler ile kapatıyoruz .
    --Sıcak suyunu ilave edip 180 derecelik fırına veriyoruz.
    -Tahminen 30-40 dakikada pişiyor
    -Piştikten sonra içinde kalan suyu süzün ki dolmanız hamur gibi olmasın.Eğer çok pişmiş sevmiyorsanız ben biraz diri severim diyorsanız pişirme süresini kısaltabilirsiniz..
    Servis yaparken limon ,maydanoz ile süsleyebilirsiniz..
    Afiyet olsunn
    Notlar:
    1-İçini fazla koymazsanız iyi olur .Yoksa tam pişmez ve patlar.
    2 -Dolmaları tepsiye dizdikten sonra üzerine az biraz tuz serperiz.
    3-Pişmesi için üzerine ekleyeceğiniz su,dolmadan iki parmak aşağıda olmalı.Eğer pişmedi ve suyu bittiyse üzerine biraz sıcak su ekleyebilirsiniz.
    4-Bu dolmanın kıymalısıda çok lezzetli olur.
    5-İsterseniz servis yaparken üzerine sarımsak ve naneyi yağda yakıp üzerine  gezdirebilirsiniz.
    6- Sarımsaklı yoğurtlada servisi çok güzel olur.
    7-Dolmaları fırına vermeden önce folyo ile üzerini kapatırsanız dolmalarınız çok kurumaz.Pişmeye yakın folyoyu çıkartın ki biberlerin üzeri biraz kızarsın.