Rabbim nasip eyledi ikinci kez anne oldum. Hamilelik gerçekten zor bir süreç en azında benim hamileliklerim zor geçti. Yavrumu kucağıma aldığımda bütün zorlukları unuttum tabi:) Doğumdan sonra lohusa iyi bakmak gerçekten çok önemli. Beslenmesi , moral motivasyonu ,temizliği çok dikkat isteyen durumlar.
* Beslenme ile başlayacak olursak lohusanın kaybettiği enerji ve kanı tekrar kazanması ve bol süt olması için bizim buralarda doğum yapan kadına komşuları veya doğum yapan bayana bakan kişiler Hapısa denilen üzüm pekmezi , nişasta ve tereyağı ile yapılan bir yiyecek yaparlar lohusaya sıcak sıcak yedirirler. Gerçekten insanın içini yumuşatır . Enerji ve bol süt verir. Tarifi yakında burada olacak inşallah.
* Lohusaya ilk günlerde ziyarette bulunulmaz sadece komşular kısa süreliğine uğrar yaptıkları hapısayı verip geçmiş olsun dileklerinde bulunurlar ve bir ihtiyacı var mı diye sorarlar.. Anne ve bebek kendini toparlayınca hayırlı olsuna gelirler.
*Eğer sezeryan ile doğum yaptıysanız bol bol haşlama et yemek dikiş yerlerin hemen kaynaşması adına iyi oluyormuş doktorum öyle söylemişti. Tabi lohusaya her şey kokar. Haşlandığında ağır kokmayan bir et olursa iyi olur. Tavuk haşlayacaksanız köy tavuğu olursa daha iyi olur.
* Doktorun önerilerinden biride Hoşaftı. Kayısı , üzüm ve elma harika bir hoşaf oluyor.Tarifimiz burada
Komposto da çiğ sebzelerin gaz yapma özelliğini yok ettiği için gönül rahatlığı ile yenilebilir. Tarif için buraya
*Lohusaya bakan kişi Yağlı Pekmez yapar . Yine bizim bu yöreye ait bir lezzettir. Kahvaltıda yenilen Tereyağı ve pekmez sıcak sıcak lohusaya iyi geldiğine inanılır. Pekmez kan ve süt yapar. Çok yerseniz de bol bol kilo yapar:) Nasıl yapıldığına gelince :
Tarifimiz:
Malzemeler:
-2 yemek kaşığı üzüm pekmezi(dut pekmezi de olur),
-1 yemek kaşığı sıcak su,
-1 yemek kaşığı tereyağı
Yapılışı:
Bir tavanın içerisinde önce tereyağı eritip daha sonra içerisine pekmez ve su ilave edilir. Bir taşım kaynatılıp ocaktan alınır ve sıcak sıcak ekmek bandırarak yenir. :)
Afiyet olsun Şifa olsun...
11 Ağustos 2015 Salı
4 Ağustos 2015 Salı
İNDİRİMLİ ULAŞIM KAMPANYASI
Çantamız Kolumuzda Rotamız
Budva’ya…
Yoğun bir iş temponuz var ve siz
ne kadar hızlı olursanız olun geçip giden zamana bir türlü yetişemiyorsunuz. O
zaman ihtiyacınız olan kısa bir hafta sonu kaçamağı. Kendinize biraz zaman
ayırmanız, motivasyonunuzu kesinlikle yükseltecektir.
Bu sefer rotamızı Karadağ’a ve
onun şirin mi şirin sahil kasabası Budva’ya çevirelim ne dersiniz?
Etrafı kartpostallarda
görebileceğiniz güzellikte plajlarla çevrili olan Budva aynı zamanda eğlencenin
de merkezidir.
Adriyatik’in incisi olarak da
bilinen Budva’nın geçmişi neredeyse 3500 yıl öncesine dayanıyor. Hal böyle
olunca, Antik Yunan, Roma İmparatorluğu,
Venedik Krallığı, Avusturya İmparatorluğu ve İtalya Krallığı dönemlerine ait
tarihi dokuyu görmek kaçınılmaz oluyor.
Taş evleri ve Arnavut
kaldırımlarıyla örülmüş Stari Grad’da yani bilinen adıyla Eski Şehir’de
dolaşırken kendinizi bir labirentin içindeymiş gibi hissetseniz de, telaşa
gerek yok bu yerleşimlerin çok küçük olması sayesinde kale duvarlarını
rahatlıkla aşıp sahile ulaşabiliyorsunuz. Budva Kalesi’ni, St. John Kilisesi’ni
, Kutsal Teslis Kilisesi’ni ve özellikle
Arkeoloji Müzesi’ni görmeden geçmeyin derim.
Budva’ya ulaşım konusuna
değinmeden önce vizesiz gidebileceğiniz müjdesini vermem gerekiyor. Tek
ihtiyacınız olan valizinizle havaalanına gitmek. THY’nin İstanbul’dan
Podgorica’ya her gün tarifeli seferi bulunuyor. 1 saat 50 dakikalık bir uçuştan
sonra Budva’ya ulaşmak için 80 kilometrelik bir yolunuz kalıyor. Bu yolu
yaklaşık 2 saat süren bir otobüs yolculuğu ile tamamlamak mümkün.
Bu tatlı kaçamak aklınıza
yattıysa hiç kaçırmayın derim. Bu arada size bu tatili biraz daha cazip hale
getirebilecek indirimli
ulaşım kampanyası haberim var. CEPTETEB’liyseniz,
CEPTETEB kredi kartı ile yaptığınız ulaşım harcamalarının %50’si CEPTETEB’den
size hediye.
Bu kadar fırsat bir araya
gelmişken kısa bir Budva kaçamağı size çok iyi gelecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)